EGE, 1 EYLUL'DE İLK KEZ KENDİ BAŞINA YURUDU...

HOŞ GELDİN DÜNYAMA…

18 Mayıs 2010; sabah saat 10.10
Ege, sezeryan ile 3070 gr olarak doğdu. Burcu Boğa oldu. Doğuma Ece’de girdi.

Spinal Epidural ile sezaryana karar verdiğim için belimden iğne yapıldı. Belime dokunan soğuk bir pamuk ile başladı her şey. Heyecanlı mıyım? Korkuyor muyum? Bilmiyorum. Bildiğim tek şey bir an önce Ege çıkmalı. Beni yatırdılar. Yavaş yavaş bir uyuşukluk var ama hala hissediyorum bacaklarımı. Anestezi uzmanına söylüyorum. Uyuşmadan başlamazlar herhalde. Beni hazırlıyorlar kollarım iki yana açık tamda çenemin hizasında bir yeşil örtü. Bağlıyorlar beni. Kollarımda iğne ve aletler takılı. Konuşabilirim ama ne konuşacağımı bilmiyorum. Ece geliyor, elinde kamerayla yeşiller içinde. Hemen başucuma alıyorlar onu. Normalde babalar giriyor ameliyata ama babamız problemli çıkıyor. Ece var ya yanımda olsun. Onun korkmaması için tepki vermiyorum hiçbir şeye. Ama bir şey olursa o var yanımda. Artık belimden aşağısı uyuşuk… Dokunuyorlar, bastırıyorlar, çekiştiriyorlar ama acı yok. Biri benim üstüme olanca gücüyle bastırırken diğeri bir şeyleri çekiyor içimden.. Artık bastırmasınlar istiyorum acı yok ama kaburgalarımdaki basınç büyük. Nefesim daralıyor midem bulanıyor, anestezi doktoruna söylüyorum “…bayılabilirim kötüyüm”. İlaç veriyor. Ece’ye bakıyorum elini yüzüne kapatmış… İşte doktorun sesi “ ooooo yakışıklı bir erkek” … Bekliyorum. Ağlaması lazım. Çok şükür ağlıyor. Saniyelik bana gösteriyor doktor. Ve yan tarafa alıp giydiriyorlar. Çok ağrım var ama bana göstermeleri için bekliyorum.


Odası gibi ilk kıyafetleri de bembeyaz olsun istedim oğlumun. Yaşasın! bembeyaz kıyafetleri içinde kokluyorum oğlumu…